Sadrazam Mahmut, Sütlüce'nin
kirine, Haliç'in burun kemiği kıran kokularına aldırmadan, kapısının önünde
kuyruk olan müşterilerine şöyle seslendi;
''Buyrun efendim, buyrun... Ahırda yerimiz var!...
AHIRI
YENİ YAPTIK..
Bu, nazı geçenlere söylenen bir cümle idi elbette. Ve Sadrazam Mahmut'ta şöyle
''dört başı mamur'' bir yemek için gelenler burada ''neşenin'' ve ''gırgırın'ın''
bol olduğu ve dahi olacağını biliyorlardı. O sebeple Sadrazam Mahmut'un bilmeyen
herkesi şaşırtacak olan ''Ahırda yer var'' lafı kimseye dokunmadı. Bekleşenler
sıra ile içeri girip, mangallarda pişen etlerin çıkardığı dumanlar arasında,
sandalyelerini zorlukla bulup, bir köşeye oturdular. ''Ahırda yer var ne demek
Mahmut? diye girdik söze.
''Arkaya yer yaptırdım, oranın adını da Ahır koydum!...'' cevabını verdi Mahmut
Zevkli. Sütlüce Mezbahasına bitişik Sadrazam Mahmut'un yeri. Salaş
bir dükkan...
Ayaklarımızın altı toprak... Yanı başımızda eski bir kontrplak... Deliklerinden
baktınızmı, et kokusuna toplanmış kedilerin gözlerini görüyorsunuz! Taaaa
Adana'nın Ceyhan Kazası'dan kalkıp gelmiş Mahmut Zevkli... Hem de tanınmış
şöhretlerin
evlerinde özel aşçılık yaptığı halde. Onları sayarken ve anarken, gözlerinin
içini bir gurur gülümsemesi kaplıyor ki sormayın...
ETE
YAKIN LOKANTA..
Dükkanında bumbar, içli köfte gibi zor yemekleri de müşterilerine ikram eden
Mahmut Zevkli, bunların dışında ilginç olaylar da yaratıyor... Aşina olduğu
kimselere, kendi imalatı olan uzun lokumları uzun saplı kocaman kaşıklarla
ikram ederken, onları şeker ununa buluyor, bazılarına da kaymaklı bal ikramı
yaparken tabağı yüzlerine yapıştırıyor,
olduğu gibi... Ondan sonrasında ise kahkaha tufanı var!... Unları, kaymağı
ve de balı temizlemek için elindeki özel şişeden kolonya sıkması, daha doğrusu
fışkırtması ise, ayrı bir sosyete ''merakı''. Bütün bunlar birike birike Sadrazam
Mahmut'un cüzdanı kabardıkça kabarıyor. ''Sütlüce nereden geldi aklına Mahmut?...''
diye sorduk. Anlattı; ''Ete yakın bir yer arıyordum... Ete yakın ve ucuz...
Sütlüce böyle çıktı ortaya. Bu salaş yeri buldum. Sabahları mezbahaya gidiyordum.
Etler kesiliyor, beğenip alıyordum. Sonra burada dinlendirip mangallarda ikram
ediyorum...'' ''Yoğurdu da sen mi yapıyorsun?'' ''Hayır. Özel olarak yaptırtıyorum...
Bu lezzette yoğurdu başka yerde yiyemezsiniz...'' ''Yağ?..'' ''Yağ, Trabzon'dan
gelir. O da özel... Haaaa, bak şimdi aklıma geldi... Geçenlerde buraya Kaddafinin
yardımcısı geldi. Yemekleri yedikten sonra, 'Bunlar bizim saray yemeklerine
benziyor bunları yapan adam bizde Sadrazam olur!' dedi. Böylece Sadrazamlığımız
bir diploma daha kazandı...''
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Copyright © 2003 Sadrazam Mahmut. Inc. Tüm hakları saklıdır. All rights reserved.